Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türkiye’de sağlık hizmetlerinin finansmanında merkezi bir role sahiptir. Ancak bazı durumlarda, bireylerin yaptığı cihaz geri ödeme başvuruları SGK tarafından reddedilebilmektedir. Özellikle Tip-1 diyabet hastalarının sürekli glikoz ölçüm sistemleri (CGM), insülin pompası veya benzeri tıbbi cihazlara erişim için yaptığı başvurular, çeşitli gerekçelerle olumsuz sonuçlanabilir. Bu gibi durumlarda hastalar, çaresiz olmadıklarını ve haklarını hukuki yollarla arayabileceklerini bilmelidir. SGK’nın ret kararına karşı idare mahkemelerinde dava açmak mümkündür ve bu süreç, birçok hasta için olumlu sonuçlar doğurabilmektedir.

SGK Ret Kararları Neden Verilir?

SGK, cihaz geri ödeme başvurularını değerlendirirken Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine ve mevcut geri ödeme politikalarına bağlı olarak hareket eder. Ancak bu süreçte aşağıdaki nedenlerle ret kararı verilebilir:

  • Cihazın SUT listesinde yer almaması,

  • Hastanın yaşı veya hastalık tipi nedeniyle cihazın SGK kapsamına girmemesi,

  • Eksik veya hatalı belgelerle başvuru yapılması,

  • Cihazın tıbbi açıdan zorunlu olmadığı kanaati.

Bu gerekçelerin bir kısmı objektif kriterlere dayanırken, bazı durumlarda tıbbi gerekliliğin yeterince açıklanamaması veya SGK’nın değerlendirme yaklaşımı nedeniyle hastalar mağdur olabilir. Özellikle Tip-1 diyabet gibi yaşam boyu takip gerektiren hastalıklarda, sürekli glikoz ölçüm cihazlarının reddedilmesi, sağlık hakkının ihlali anlamına gelebilir.

SGK Ret Kararı Alındığında Ne Yapılmalıdır?

SGK’dan gelen ret kararının ardından yapılması gereken ilk şey, yazılı ret gerekçesini dikkatle incelemektir. Bu kararın içeriğinde cihazın neden karşılanmadığı, hangi mevzuata göre işlem yapıldığı gibi bilgiler yer alır. Bu bilgiler, bir sonraki adım olan dava sürecinin şekillenmesinde temel rol oynar.

Ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Bu süre, yasal bir dava açma süresidir ve geçirilmesi halinde başvuru hakkı sona erebilir. Bu nedenle hukuki süreçlerin zamanında başlatılması büyük önem taşır.

İdare Mahkemesine Dava Açma Süreci

İdare mahkemesine açılacak davalar, idari işlemlere karşı yürütülen klasik dava türlerinden biridir. SGK’nın ret kararı, bir idari işlem olduğundan dolayı bu tür davalar, bireyin kamu idaresine karşı açtığı bir hak arama mücadelesidir.

Dava sürecinde mahkemeye sunulacak başlıca belgeler şunlardır:

  • Hastaya ait güncel doktor raporları,

  • İlgili cihazın tıbbi gerekliliğini açıklayan epikrizler,

  • SGK’ye yapılan başvuru dilekçesi ve ekleri,

  • SGK’nin verdiği ret kararı,

  • Cihaza ait fatura ve ödeme belgeleri (geçmiş dönemde alınmışsa),

  • Gerekli görülürse tanık beyanları veya uzman görüşleri.

Bu belgelerle birlikte hazırlanacak detaylı dava dilekçesi, hastanın neden bu cihaza ihtiyaç duyduğunu, cihazın sağlık üzerindeki etkisini ve reddin hastanın yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymalıdır.

Mahkemelerin Yaklaşımı ve Emsal Kararlar

Türkiye’de idare mahkemeleri, sağlık hakkına ilişkin davalarda genellikle hastalar lehine karar vermektedir. Özellikle Anayasa’nın 56. maddesi olan “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı” temel alınarak, sağlık hizmetlerine erişimin bir anayasal hak olduğu vurgulanmaktadır.

Bu çerçevede daha önce açılan benzer davalarda mahkemeler, şu kararları verebilmiştir:

  • SGK’nın ret kararının iptal edilmesi,

  • Geçmişte hastanın kendi cebinden ödediği cihaz bedelinin yasal faiziyle birlikte iadesi,

  • SGK’nın hastaya bundan sonraki süreçte cihazı temin etmesi yönünde yükümlülük getirilmesi.

Bu tür emsal kararlar, yeni açılacak davalar için yol gösterici niteliğindedir. Davacı tarafın dosyasına benzer kararları eklemesi, mahkeme nezdinde olumlu bir izlenim oluşturabilir.

Hukuki Süreçte Avukatın Rolü

Her ne kadar bireyler kendi başlarına idare mahkemesine başvurma hakkına sahip olsa da, sağlık hukuku gibi teknik bilgi ve mevzuat takibi gerektiren davalarda bir avukattan destek almak ciddi avantaj sağlar. Alanında uzman bir sağlık hukuku avukatı:

  • Belgeleri eksiksiz hazırlar,

  • Dava dilekçesini hukuki argümanlarla güçlendirir,

  • Emsal kararları dosyaya ekler,

  • Duruşmalarda savunma yapar,

  • SGK ile yazışmaları ve süreci profesyonel şekilde yönetir.

Bu sayede hem zamandan tasarruf edilir hem de davanın olumlu sonuçlanma ihtimali artar.

Cihaz Hakkı Sadece Maddi Değil, Aynı Zamanda Anayasal Bir Haktır

Hastaların medikal cihazlara erişim hakkı sadece ekonomik bir talep değildir; aynı zamanda bir temel insan hakkıdır. Anayasa’nın ilgili hükümleri, sağlık hizmetlerine erişimi herkes için güvence altına almıştır. Bir kamu kurumu olan SGK’nın bu hizmetleri sağlaması, yalnızca mali bir değerlendirme değil, sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir.

Özellikle Tip-1 diyabet gibi kronik hastalıklarda kullanılan cihazlar, bireylerin sadece sağlıklarını değil, sosyal hayatlarını, eğitimlerini ve iş yaşamlarını da doğrudan etkiler. Bu nedenle mahkemeler, cihaz kullanımını bir “lüks” değil, “zorunluluk” olarak değerlendirme eğilimindedir.

Dava Sonucunda Neler Kazanılabilir?

İdare mahkemesine açılan bir dava sonucunda hastalar şu kazanımları elde edebilir:

  • SGK’nin ret kararının iptali,

  • Geçmişte kendi imkanlarıyla alınmış cihazların bedelinin geri ödenmesi,

  • SGK’nin cihazı düzenli olarak karşılamasına hükmedilmesi,

  • Gelecekte yapılacak başvurular için emsal oluşturulması.

Bu kazanımlar sadece bireysel bir hak mücadelesi değil, aynı zamanda benzer durumda olan diğer hastalar için de yol açıcı niteliktedir.

SGK Ret Kararı Nihai Değildir

SGK tarafından verilen ret kararı, birçok hasta tarafından nihai bir karar gibi algılansa da, aslında sadece idari sürecin bir aşamasıdır. Asıl belirleyici süreç, yargı önünde gerçekleşir. Sağlık hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinin koruması altındadır. Bu nedenle cihazlara erişim noktasında karşılaşılan engeller mutlaka hukuki yollardan aşılmaya çalışılmalıdır.

Unutmayın: Haklarınızdan vazgeçmeyin. SGK’nin ret ettiği her başvuru, hukukun sessiz kalacağı anlamına gelmez. Bilinçli bir hasta, destekleyici belgeler, emsal kararlar ve doğru hukuki adımlar sayesinde cihaz hakkına ulaşmak mümkündür.

Leave a comment