Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Mobbing, yani iş yerinde sistematik psikolojik baskı, günümüzde birçok çalışanın karşılaştığı en ciddi sorunlardan biridir. Küçük düşürme, dışlama, sürekli eleştirme, anlamsız görevler yükleme gibi davranışlar mobbing kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durum yalnızca çalışanların iş tatminini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda iş verimliliğini azaltır ve ciddi ruhsal sorunlara da yol açar.

Türk hukukunda mobbing kavramı doğrudan tanımlanmasa da, İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde çalışanların korunmasını sağlayan düzenlemeler vardır. Çalışanların mobbing iddiasıyla dava açabilmesi için en kritik konu, bu iddialarını somut delillerle ispatlamalarıdır. İspat yükü çoğunlukla çalışana ait olduğu için delillerin çeşitliliği ve gücü davanın sonucunu doğrudan belirler.

  • Mobbing, tek seferlik bir olaydan değil, süreklilik arz eden sistematik baskılardan oluşur.

  • Hukuki süreçte başarı için, delillerin kronolojik olarak sunulması çok önemlidir.

  • İspat yükü çalışanda olduğundan, güçlü delil kombinasyonu gerekir.

Mobbing Davalarında İspat Yükü

Mobbing iddiasında bulunan çalışan, yaşadığı psikolojik baskıyı mahkemeye ikna edici biçimde sunmalıdır. Yargıtay kararları, mobbingin süreklilik taşıması gerektiğini açıkça belirtir. Bu nedenle delillerin yalnızca tek bir olayı değil, uzun vadeli bir süreci ortaya koyması gerekir.

İspat yükü çalışanda olsa da işverenin de iş yerinde sağlıklı bir ortam sağlama yükümlülüğü vardır. İşveren, iddiaları çürütecek belgeler sunamazsa mahkeme çoğu zaman çalışan lehine karar verir. Ancak çalışan, sürecin sistematik olduğunu gösterecek güçlü deliller sunmazsa dava zayıf kalabilir. Bu nedenle mobbing davaları titizlikle hazırlanmalı, her aşamada belgeler ve tanık beyanlarıyla desteklenmelidir.

  • Sistematiklik ve süreklilik mobbingin ayırt edici unsurudur.

  • Çalışanın sunduğu deliller inandırıcı ve tutarlı olmalıdır.

  • İşverenin yükümlülüğü, sağlıklı çalışma ortamını ispatla savunmaktır.

Tanık Beyanlarının Önemi

Mobbing davalarında en güçlü delillerden biri tanık beyanlarıdır. Aynı iş yerinde çalışan iş arkadaşları, yöneticiler veya hatta müşteriler yaşanan baskıya tanıklık edebilir. Bu beyanlar, olayların yalnızca çalışanın iddiası olmadığını ve başkaları tarafından da gözlemlendiğini ortaya koyar.

Mahkemeler, birden fazla tanığın benzer olayları doğrulamasını ikna edici bulur. Ancak tanıkların ifadelerinin çelişmemesi, olayların gerçekliğini yansıtması gerekir. Güvenilir ve objektif tanıkların sunduğu ifadeler, davanın gidişatını çalışan lehine çevirebilir. Bu nedenle mobbing mağdurları, yaşananları bilen ve gözlemleyen kişileri davada tanık olarak göstermelidir.

  • İş arkadaşlarının tanıklığı, mobbingin sürekliliğini kanıtlar.

  • Yöneticilerin tanıklığı, iş yerinde baskının üst kademelerce de bilindiğini gösterir.

  • Üçüncü kişilerin ifadeleri (müşteriler, tedarikçiler) objektiflik sağlar.

Yazılı Belgeler ve Elektronik Kayıtlar

E-posta yazışmaları, mesajlar ve resmi belgeler mobbingin ispatında kritik öneme sahiptir. Özellikle küçümseyici ifadeler içeren e-postalar, WhatsApp mesajları veya iş dağılımında haksızlıkları gösteren talimatlar, sistematik baskıyı somutlaştırır. Ayrıca resmi yazılar, disiplin cezaları veya uyarılar da mobbingin belgeli delilleridir.

Mahkemeler, elektronik delilleri delil olarak kabul edebilir. Ancak bu belgelerin hukuka uygun elde edilmesi gerekir. Yasaya aykırı şekilde elde edilen belgeler geçersiz sayılabilir. Bu yüzden çalışanların işyerinden gelen resmi e-postaları saklaması, kurumsal yazışmaları arşivlemesi ve sistematik baskıyı ortaya koyacak belgeleri hukuka uygun şekilde toplaması önemlidir.

  • E-posta yazışmaları, küçümseyici veya baskıcı ifadeleri kanıtlar.

  • Kurumsal mesajlaşma kayıtları, sürekli baskıyı ortaya çıkarır.

  • Disiplin cezaları ve resmi belgeler, mobbingin resmi boyutunu gösterir.

Sağlık Raporları ve Psikolojik Değerlendirmeler

Mobbing, çalışanların psikolojik ve fiziksel sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle psikiyatri raporları, psikolog değerlendirmeleri ve sağlık raporları davada güçlü bir destekleyici delil niteliğindedir. Düzenli alınan raporlar, iş yerinde maruz kalınan baskının sürekliliğini de ortaya koyar.

Mahkemeler sağlık raporlarını doğrudan mobbing kanıtı olarak değil, mobbingin sonuçlarını gösteren ek delil olarak dikkate alır. Ancak bu raporlar, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde mobbingin ciddiyetini ortaya koyar. Çalışanların tedavi gördüğüne dair belgeler, mobbingin hayatlarını nasıl etkilediğini somutlaştırır.

  • Psikiyatri raporları, mobbingin sağlık üzerindeki etkilerini gösterir.

  • Psikolog değerlendirmeleri, sistematik baskıyı ortaya koyar.

  • Düzenli sağlık raporları, mobbingin sürekliliğini ispatlar.

Performans ve İş Yükü Belgeleri

Çalışanın iş yükünün sürekli artırılması veya performansının kasıtlı olarak düşük gösterilmesi mobbingin tipik göstergelerindendir. Bu nedenle iş planları, görev dağılımları, performans raporları ve değerlendirme belgeleri mobbing ispatında kullanılabilir.

Eğer çalışan, benzer pozisyondaki diğer çalışanlardan çok daha fazla iş yüküne maruz bırakılmış veya sürekli olumsuz performans notları almışsa, bu belgeler sistematik baskıyı ortaya koyar. Mahkeme, iş dağılımında objektif kriterlerden sapıldığını görürse, mobbingin varlığına kanaat getirebilir.

  • Performans raporları, haksız değerlendirmeleri ortaya çıkarır.

  • İş planları ve görev belgeleri, iş yükündeki adaletsizliği gösterir.

  • Kayıtlı yazılı talimatlar, keyfi davranışları kanıtlar.

Ses ve Görüntü Kayıtları

Mobbing davalarında en çok tartışılan delillerden biri ses ve görüntü kayıtlarıdır. Türk hukukuna göre bir kişi, tarafı olduğu konuşmayı, kişisel haklarını korumak için kayıt altına alabilir. Bu durumda kayıtlar mahkemede delil olarak kabul edilebilir. Ancak üçüncü kişilerin bilgisi dışında alınan kayıtlar hukuka aykırı sayılabilir.

Yargıtay, haksız saldırıyı ispatlamak amacıyla yapılan kayıtların geçerli delil olabileceğini kabul etmektedir. Bu nedenle çalışanların kayıt alırken hukuka uygun hareket etmesi çok önemlidir. Aksi halde deliller geçersiz sayılabilir ve davanın seyrini olumsuz etkileyebilir.

  • Ses kayıtları, doğrudan hakaret ve baskıyı kanıtlar.

  • Görüntü kayıtları, mobbingin fiziksel ve sözlü boyutunu gösterir.

  • Hukuka uygun elde edilen belgeler, davada kabul edilir.

YargıtAy Kararlarının Önemi

Yargıtay, mobbing davalarında verdiği kararlarla uygulamaya yön verir. Bu kararlar, delillerin çeşitliliği ve sistematik baskının sürekliliği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle tanık beyanları, yazılı belgeler ve sağlık raporları birlikte değerlendirildiğinde mobbingin varlığına kanaat getirilmektedir.

Yargıtay ayrıca, tek bir olayın mobbing sayılmayacağını, sistematik bir şekilde devam eden davranışların mobbing oluşturduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle çalışanların delillerini bir bütün olarak sunması gerekir. Mahkeme, delillerin toplamından çıkan tabloya göre karar verir.

  • İçtihatlar, delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgular.

  • Süreklilik ve sistematiklik, mobbingin en kritik unsurudur.

  • Çeşitli delillerin bir arada sunulması, davanın başarı şansını artırır.

Avukat Desteğinin Önemi

Mobbing davaları karmaşık süreçlerdir ve uzmanlık gerektirir. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplanması, davanın reddedilmesine yol açabilir. Ayrıca olayların kronolojik sırayla anlatılması, sistematik baskının net şekilde ortaya konması gerekir. Bu noktada profesyonel avukat desteği almak, davanın güçlü bir şekilde yürütülmesi için hayati öneme sahiptir.

Atakan Ayhan Hukuk Bürosu olarak, mobbing mağdurlarına delillerin toplanmasında, dava stratejisinin belirlenmesinde ve mahkeme sürecinde profesyonel destek sunuyoruz. Böylece çalışanların haklarının korunmasına ve uğradıkları haksızlıkların telafi edilmesine katkı sağlıyoruz.

  • Avukat desteği, hukuka uygun delil toplamanın güvencesidir.

  • Profesyonel danışmanlık, dava stratejisini güçlendirir.

  • Hukuki temsil, çalışanın haklarını en etkili şekilde savunur.

Mobbing, çalışanların ruhsal, fiziksel ve ekonomik hayatını ciddi şekilde etkileyen bir olgudur. Ancak hukuken ispatı zor ve detaylı bir süreç gerektirir. Tanık beyanları, yazılı belgeler, elektronik kayıtlar, sağlık raporları, performans belgeleri ve hukuka uygun ses-görüntü kayıtları, mobbingin varlığını ortaya koyabilecek en güçlü delillerdir.

Çalışanların hak kaybı yaşamaması için bu delilleri dikkatle toplaması, süreci profesyonelce yönetmesi ve uzman bir avukattan destek alması gerekmektedir. Böylece hem uğranılan zararların tazmini hem de iş yerinde adaletin sağlanması mümkün hale gelir.

Leave a comment