Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Günümüzde pek çok hukuki ilişki artık dijital ortamda kurulmaktadır. Banka işlemleri, e-ticaret alışverişleri, yazılım lisansları veya üyelik sözleşmeleri çoğunlukla internet üzerinden yapılmaktadır. Bu durum, internetten yapılan sözleşmelerin geçerliliğini ve taraflara doğurduğu yükümlülükleri son derece önemli hale getirmiştir.

Türk hukuk sistemi, teknolojinin gelişimine uyum sağlayarak elektronik ortamda yapılan sözleşmeleri hukuken geçerli kabul etmektedir. Ancak bu geçerliliğin sağlanabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu nedenle hem tüketicilerin hem de şirketlerin, internet üzerinden yaptıkları sözleşmelerin hukuki boyutunu bilmeleri büyük önem taşır.

ElektroNik Sözleşmelerin Hukuki Dayanağı

Türkiye’de internet üzerinden yapılan sözleşmelerin hukuki geçerliliğini sağlayan temel mevzuat Türk Borçlar Kanunu, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğidir. Bu düzenlemeler, tarafların elektronik ortamda irade beyanında bulunarak sözleşme kurmalarını geçerli hale getirmiştir.

Ayrıca Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, e-ticaret faaliyetlerinin çerçevesini çizerken, tüketicilerin bilgilendirilmesi, cayma hakkı ve güvenli ödeme sistemleri gibi konularda da önemli hükümler içermektedir. Dolayısıyla, internet üzerinden yapılan sözleşmeler sadece geçerli olmakla kalmaz, aynı zamanda özel düzenlemelerle tüketicinin korunması da sağlanır.

Geçerlilik Şartları

Her sözleşmede olduğu gibi internet üzerinden yapılan sözleşmelerin de geçerli olabilmesi için bazı temel şartların yerine getirilmesi gerekir. Bunların başında tarafların özgür iradeleriyle sözleşmeye onay vermesi gelir. Bir internet sitesinde “Kabul ediyorum” kutucuğunu işaretlemek dahi hukuken geçerli bir irade beyanı olarak kabul edilmektedir.

Sözleşmenin konusunun hukuka uygun olması, tarafların fiil ehliyetine sahip bulunması ve elektronik ortamda anlaşmanın açıkça kayıt altına alınması geçerlilik için diğer önemli koşullardır. Bu nedenle hem tüketicilerin hem de satıcıların, sürecin şeffaf ve kanuna uygun ilerlediğinden emin olması gerekir.

Elektronik İmzanın Önemi

Elektronik imza, internet üzerinden yapılan sözleşmelerin güvenilirliğini ve ispat gücünü artıran en önemli unsurlardan biridir. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na göre güvenli elektronik imza, ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğurur. Bu durum, özellikle ticari sözleşmelerde tarafların kimliklerini doğrulamak ve ileride çıkabilecek uyuşmazlıklarda delil sunmak açısından önemlidir.

Elektronik imzanın kullanılmadığı durumlarda da sözleşmeler geçerli olabilir, ancak ispat noktasında zorluk yaşanabilir. Dolayısıyla, büyük meblağlı veya uzun süreli sözleşmelerde mutlaka elektronik imza tercih edilmesi hukuki güvenliği sağlamaktadır. Bu hem tarafların sorumluluklarını netleştirir hem de olası bir ihtilaf durumunda sürecin daha hızlı çözülmesine yardımcı olur.

Mesafeli Sözleşmelerde Tüketici Hakları

İnternetten yapılan alışverişlerde en çok uygulanan sözleşme türü mesafeli sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, tüketici ile satıcının fiziken karşı karşıya gelmeden kurduğu hukuki ilişkileri kapsar. Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği ile tüketiciye cayma hakkı tanınmış ve bu hak 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden kullanılabilir hale getirilmiştir.

Ayrıca satıcı, tüketiciye ürünün özellikleri, fiyatı, teslimat süresi ve cayma hakkı gibi konularda açık ve doğru bilgi vermek zorundadır. Aksi durumda sözleşme geçerli olsa bile tüketicinin iade ve tazminat talep etme hakkı doğar. Bu nedenle tüketiciler internetten yaptıkları her alışverişte bilgilendirme metinlerini okumalı, satıcılar ise yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelidir.

İnternetten Yapılan Sözleşmelerde İspat Gücü

Elektronik sözleşmelerde en çok tartışılan konulardan biri ispat meselesidir. Taraflardan biri sözleşmeyi kabul etmediğini iddia ettiğinde, elektronik kayıtlar devreye girer. Mahkemeler, e-posta yazışmaları, IP adres kayıtları, ödeme dekontları, SMS onayları ve ekran görüntüleri gibi belgeleri geçerli delil olarak kabul edebilmektedir.

Yargıtay kararları da bu yönde olup, elektronik ortamda bırakılan izlerin ispat bakımından önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Bu nedenle tarafların tüm elektronik belgelerini saklaması, ileride doğabilecek hukuki süreçlerde son derece önemlidir. Özellikle satıcı şirketlerin, dijital arşivleme sistemleriyle sözleşmeleri güvenli şekilde muhafaza etmeleri tavsiye edilmektedir.

E-Ticaret Platformlarında Uygulama

Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi büyük e-ticaret platformları üzerinden yapılan alışverişlerde sözleşme otomatik olarak elektronik ortamda kurulmaktadır. Tüketici “Satın al” butonuna bastığında, ürünün özelliklerini, fiyatını ve satış koşullarını içeren sözleşme de kurulmuş olur. Bu süreçte tüketicinin bilgilendirilmesi ve sözleşmenin erişilebilir olması hukuken zorunludur.

Bu platformlar, kullanıcı sözleşmeleri ve gizlilik politikaları ile hem tüketicilerin hem de kendilerinin haklarını güvence altına almaktadır. Dolayısıyla internetten yapılan her alışveriş aslında bir sözleşme niteliği taşır ve taraflar buna uygun şekilde hareket etmek zorundadır.

UlusLararası Boyut

İnternetten yapılan sözleşmeler, sınır ötesi ticarette de önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle uluslararası e-ticaret platformlarından yapılan alışverişlerde hangi ülke hukukunun uygulanacağı konusu gündeme gelir. Eğer sözleşmede uygulanacak hukuk açıkça belirtilmişse bu hüküm esas alınır. Aksi durumda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun devreye girer.

Uluslararası sözleşmelerde tarafların dikkat etmesi gereken bir diğer husus da vergilendirme, gümrük ve tüketici koruma kurallarıdır. Bu nedenle yabancı bir site üzerinden alışveriş yaparken, sözleşme koşullarının ve iade süreçlerinin dikkatle incelenmesi gerekir. Profesyonel hukuki danışmanlık almak, olası hak kayıplarını önleyecektir.

Dolandırıcılık ve Geçersizlik Durumları

Ne yazık ki internet üzerinden yapılan sözleşmeler, zaman zaman dolandırıcılar tarafından kötüye kullanılmaktadır. Sahte siteler, yanıltıcı kampanyalar veya gerçekte var olmayan ürünler üzerinden yapılan sözleşmeler geçersizdir. Bu tür durumlarda tüketici hem hukuki hem de cezai yollara başvurabilir.

Dolandırıcılık durumunda yapılması gerekenler arasında bankaya bilgi verilmesi, savcılığa suç duyurusunda bulunulması ve tüketici hakem heyeti ya da mahkemeye başvurulması yer almaktadır. Hukuki süreçlerin doğru işletilmesi, mağduriyetin giderilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

Avukat Desteğinin Önemi

İnternet üzerinden yapılan sözleşmeler, doğru düzenlenmediğinde ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Özellikle ticari sözleşmelerde maddelerin eksik veya yanlış hazırlanması, ileride büyük mali yükümlülükler doğurabilir. Bu nedenle sözleşmelerin hazırlanması ve denetlenmesi sürecinde profesyonel destek almak son derece önemlidir.

Atakan Ayhan Hukuk Bürosu olarak, internetten yapılan sözleşmelerin hazırlanması, denetlenmesi ve ihtilaf halinde çözüm yollarının uygulanması konusunda müvekkillerimize destek sağlamaktayız. Bu sayede hem bireyler hem de şirketler dijital dünyada güvenle hareket edebilmekte ve haklarını koruyabilmektedir.

İnternetten yapılan sözleşmeler, 2025 yılı itibarıyla Türk hukukunda tamamen geçerli kabul edilmektedir. Ancak geçerlilik için tarafların irade beyanı, sözleşme konusunun hukuka uygunluğu ve bilgilendirme yükümlülüğü gibi şartların sağlanması zorunludur. Elektronik imza, ispat gücünü artıran en önemli araç olarak öne çıkmaktadır.

Hem tüketiciler hem de şirketler için internetten yapılan sözleşmelerin hukuki sonuçlarını bilmek, olası hak kayıplarını önlemenin en önemli yoludur. Bu nedenle dijital ortamda imzalanan her sözleşmenin dikkatle incelenmesi ve gerekirse uzman bir avukattan destek alınması büyük fayda sağlayacaktır.

Leave a comment