Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Aldatma yani zina, Türk Medeni Kanunu’nda özel ve kesin boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Kanunun 161. maddesine göre, eşlerden biri zina yaparsa diğer eş boşanma davası açma hakkına sahip olur. Zina, evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin evlilik dışı cinsel ilişki yaşamasını ifade eder. Bu tür bir ihlal, evlilik kurumunun en ağır şekilde sarsılması olarak değerlendirilir. Çünkü evlilikte sadakat yükümlülüğü, kanun tarafından açıkça düzenlenmiş ve eşler arasında temel bir güven ilişkisi olarak kabul edilmiştir. Zina nedeniyle boşanma davası açıldığında, sadakatsiz eşin kusurlu olduğu karinesi kabul edilir ve mahkemeler zina eyleminin ispatlanması halinde boşanma kararını verir.

Zina Davasında İspat Yükü ve Delil Toplama Süreci

Zina nedeniyle boşanma davasında en kritik aşama ispat sürecidir. Zina iddiasında bulunan taraf, diğer eşin sadakatsizliğini kesin ve inandırıcı delillerle mahkemeye sunmak zorundadır. Tanık beyanları, fotoğraf ve video kayıtları, otel giriş kayıtları, sosyal medya yazışmaları, telefon görüşme kayıtları, mesajlaşmalar ve özel dedektif raporları bu deliller arasında değerlendirilebilir. Ancak tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması gerekir; aksi takdirde mahkeme bu delilleri geçersiz sayabilir. Son yıllarda teknolojik gelişmeler nedeniyle elektronik deliller sıkça gündeme gelmektedir. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde mahkemeler, sosyal medya ve dijital izler üzerinden yapılan ihlalleri detaylı şekilde incelemekte ve bu tür delilleri ciddi şekilde değerlendirmektedir.

Zina Davasında Süre Şartı

Zina nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nda belirli süre sınırlamaları öngörülmüştür. Kanuna göre, zina olayını öğrenen eş, öğrenme tarihinden itibaren altı ay ve her hâlükârda zina fiilinden itibaren beş yıl içinde dava açmalıdır. Bu süreler hak düşürücü sürelerdir ve kesin niteliktedir. Yani bu süreler geçtikten sonra zina nedeniyle boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar. Mahkemeler bu süreleri re’sen dikkate alır ve süre aşımı varsa davayı reddeder. Bu nedenle zina nedeniyle dava açacak eşlerin gecikmeden hukuki destek alarak dava hazırlıklarına başlaması büyük önem taşır.

Zina Boşanma Davasının Sonuçları

Zina nedeniyle boşanma davası açıldığında sadakatsiz eşin ağır kusurlu olduğu kabul edilir. Bu durum nafaka, tazminat ve mal paylaşımı gibi boşanmanın diğer sonuçlarını doğrudan etkiler. Ağır kusurlu eş, çoğu zaman yoksulluk nafakası talep edemez. Sadakatsiz eşe karşı manevi tazminat davası açılabilir ve ciddi tazminat ödemelerine hükmedilebilir. Mal paylaşımı aşamasında ise kusur oranı esas alınmaz; ancak aldatılan eşin manevi tazminat talebi boşanma davası içinde değerlendirildiği için maddi sonuç doğurabilir. Ayrıca zina nedeniyle boşanma davası kesinleştiğinde velayet düzenlemelerinde de kusurlu eşin davranışları dikkate alınabilir.

İstanbul’da Zina Davalarında Mahkemelerin Yaklaşımı

İstanbul gibi büyük şehirlerde zina nedeniyle açılan boşanma davalarında mahkemeler, olayların karmaşıklığı ve delil çeşitliliği nedeniyle oldukça titiz inceleme yapmaktadır. Mahkemeler, yalnızca doğrudan cinsel ilişki kanıtını değil, normal sınırların dışına çıkan yakınlaşmaları, gizli görüşmeleri ve aldatma şüphesi yaratan davranışları da değerlendirmektedir. Ayrıca tanık beyanları tek başına yeterli görülmeyip mutlaka destekleyici deliller aranmakta, sosyal medya paylaşımları ve dijital izler güçlü delil olarak kabul edilmektedir. Mahkemeler aldatmanın sürekli mi yoksa münferit bir olay mı olduğunu da değerlendirerek tazminat miktarını buna göre belirleyebilirler.

Zina Sebebiyle Açılan Davalarda Profesyonel Avukat Desteğinin Önemi

Zina nedeniyle boşanma davaları oldukça hassas, duygusal ve teknik detaylara sahip olduğu için profesyonel hukuki yardım alınması son derece önemlidir. Delillerin doğru şekilde toplanması, hukuka uygun sunulması ve etkin savunma stratejisinin belirlenmesi avukatın uzmanlık alanına girer. Ayrıca aldatma eyleminin doğrudan ispatı zor olduğunda dolaylı delillerin mahkemeye etkili sunulabilmesi, ancak deneyimli bir avukatın yönetimiyle mümkün olur. Mahkeme sürecinde yapılacak küçük bir hata veya delil sunumunda yaşanacak eksiklik, davanın sonucunu tamamen değiştirebilir.

2025 Yılında Zina Davalarında Güncel Yargı Uygulamaları

2025 yılı itibarıyla Türk mahkemeleri, zina davalarında dijital delillere verdiği önemi daha da artırmıştır. Telefon kayıtları, konum bilgilerinin analizi, WhatsApp ve sosyal medya mesajları sıkça delil dosyalarında yer almaktadır. Aynı zamanda taraflar arasında yapılan karşılıklı anlaşmalar ve gizlilik sözleşmeleri de delil niteliğinde değerlendirilebilmektedir. Mahkemeler, gizli kamera ve izinsiz ses kayıtlarını ise çoğu zaman hukuka aykırı delil saymakta, delil yasaklarına hassasiyet göstermektedir. Bu nedenle delil toplama aşamasında avukat desteğiyle hareket etmek, usulsüzlük riskini ortadan kaldırmak için gereklidir.

Zina Boşanma Davası ve Manevi Tazminat Talepleri

Zina nedeniyle boşanma davası açan eş, aynı zamanda manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Sadakatin ihlali sadece evlilik birliğini sona erdirmekle kalmaz, aynı zamanda aldatılan eşin kişilik haklarını da ciddi şekilde zedeler. Mahkemeler, aldatmanın boyutuna, sürekliliğine, toplum önünde yaşanan utanç durumuna ve psikolojik etkilerine göre manevi tazminat miktarını belirler. İstanbul gibi sosyal yaşamın yoğun olduğu büyük şehirlerde bu tür manevi tazminat davaları yüksek tutarlara ulaşabilmektedir.

Leave a comment