Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tıp, insan hayatına doğrudan dokunan ve yüksek sorumluluk gerektiren bir meslektir. Ancak bazı durumlarda, sağlık çalışanlarının ihmali ya da hatalı uygulamaları telafisi zor zararlara yol açabilmektedir. Bu gibi durumlar tıbbi kötü uygulama, yani malpraktis olarak adlandırılır.

Malpraktis nedeniyle zarar gören bireyler, hem maddi hem de manevi anlamda büyük kayıplar yaşayabilir. İşte bu nedenle Türk hukuk sistemi, hatalı tıbbi müdahaleye uğrayan kişilere tazminat davası açma hakkı tanımaktadır.

Malpraktis Nedir?

Malpraktis, bir sağlık çalışanının mesleki yükümlülüklerini yerine getirirken, dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu hastaya zarar vermesi durumudur. Bu zarar, teşhis hatası, ameliyat sırasında yapılan bir yanlışlık, ilaç hatası ya da takip eksikliği gibi çok çeşitli nedenlerle meydana gelebilir.

Malpraktis sadece doktorları değil, hemşire, anestezi teknisyeni gibi tüm sağlık personelini kapsar. Önemli olan, hastaya yönelik hatalı veya eksik müdahalenin nedensellik bağıyla zarar doğurmuş olmasıdır.

Hangi Durumlar Malpraktis Sayılır?

Aşağıda yer alan bazı örnekler malpraktis kapsamına girer:

  • Yanlış teşhis konulması ve buna dayalı hatalı tedavi uygulanması,

  • Cerrahi müdahalede organ zedelenmesi ya da yabancı cisim unutulması,

  • Hastaya alerjisi olduğu bilinen ilaçların reçete edilmesi,

  • Doğum sırasında uygulanan yanlış müdahale nedeniyle anne ya da bebekte zarar oluşması,

  • Takip edilmesi gereken bir komplikasyonun göz ardı edilmesi,

  • Enfeksiyon riskinin önlenememesi sonucu hastanın zarar görmesi.

Bu tür durumlarda, hastanın zararını belgelendirmesi ve bu zararın sağlık çalışanının ihmali veya hatalı uygulamasıyla oluştuğunu ispatlaması gerekir. Biz bu tür davalarda hem tıbbi bilirkişi raporlarının takibi hem de hukukî sürecin profesyonel yönetimi konusunda danışanlarımıza destek sağlıyoruz.

Malpraktis Davası Kimlere Karşı Açılır?

Malpraktis davası, hatalı uygulamayı gerçekleştiren:

  • Devlet hastanesinde görevli doktorlar için İdareye (devlete) karşı,

  • Özel hastanede çalışan sağlık personeli için hem doktor hem hastane aleyhine,

  • Serbest çalışan hekimler için doğrudan hekime karşı açılabilir.

Yani davanın muhatabı, doktorun çalıştığı kurumun niteliğine göre değişir. Bu ayrım, başvurulacak mahkemeyi de belirler.

Malpraktis Davası Hangi Mahkemede Açılır?

  • Devlet hastanelerindeki malpraktis durumlarında, dava İdare Mahkemesi’nde tam yargı davası olarak açılır.

  • Özel hastane ya da serbest hekimler söz konusuysa, dava Tüketici Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır.

Davanın niteliği, tazminatın türü (maddi veya manevi) ve davalının konumuna göre mahkeme belirlenir. Sürecin doğru mahkemede yürütülmesi büyük önem taşır.

Malpraktis Davasında İspat Yükü ve Süreç

Tıbbi Belgelerin Toplanması:

Hastaneye ait tıbbi kayıtlar, tedavi süreçleri, reçeteler, ameliyat raporları ve epikriz belgeleri eksiksiz şekilde toplanmalıdır.

Tıbbi Bilirkişi İncelemesi:

Dava sürecinde en kritik aşamalardan biri bilirkişi raporudur. Bilirkişi, hekimin özen yükümlülüğüne uyup uymadığını, uygulamanın tıbbi standartlara uygun olup olmadığını değerlendirir.

tazminat Talebi:

  • Maddi tazminat: İş gücü kaybı, tedavi masrafları, sürekli bakım ihtiyacı gibi kalemleri kapsar.

  • Manevi tazminat: Yaşanan acı, elem, hayat kalitesinde azalma gibi soyut zararları kapsar.

süre Sınırı:

Malpraktis davalarında genel olarak 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Ancak kamu kurumlarına karşı açılacak davalarda 1 yıl içinde idareye başvuru yapılması gerekir. Bu nedenle her vakada sürenin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Tıbbi hata olduğundan şüphelenilen her durumda öncelikle tıbbi belgeler alınmalı ve uzman bir avukatla süreç değerlendirilmelidir.

  • Her kötü sonuç malpraktis değildir. Hekimin tıbbi standartlara uygun hareket etmesine rağmen istenmeyen sonuç oluşmuşsa tazminat hakkı doğmaz.

  • Dava sürecinde bilirkişi raporu çok önemlidir. Bu nedenle tıbbi terminolojiye hakim bir hukuk uzmanıyla çalışmak süreci olumlu yönde etkiler.

Malpraktis, yalnızca bireysel bir mağduriyet değil; aynı zamanda sağlık hizmetlerinde kalite ve güvenlik sorunudur. Hekimlerin mesleki sınırlarını aşarak hastaya zarar verdiği durumlarda, hukuki yollara başvurmak hem kişisel hakların korunması hem de kamu sağlığının güçlenmesi açısından önemlidir.

Avukat Atakan Ayhan olarak, tıbbi hata mağdurlarının maddi ve manevi haklarını aramak, süreci yasal dayanaklara uygun şekilde yürütmek ve gerekli tazminatların alınmasını sağlamak üzere kapsamlı hizmet veriyoruz.

Bizimle İletişime Geçin

Eğer bir doktor hatası nedeniyle siz ya da yakınlarınız mağdur olduysanız, yaşadığınız zararın tazminini hukuki yollarla talep edebilirsiniz.
Malpraktis davaları hakkında detaylı bilgi ve profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Leave a comment